KALBİNİ 12 KURU SAĞA KAYDIRAN 6,5 KİLOLIK DEV TÜMÖR DOKTORLARI BİLE ŞAŞIRDI
İSTANBUL’da yaşayan Burak Aktaş (21), ağustos ayında halsizlik ve nefes darlığı şikayetiyle doktora başvurdu. Sol göğüs boşluğunda portakal büyüklüğünde kitle tespit edildi. İki seans kemoterapi gördü ancak tedaviye rağmen 2 ay içinde tümör 8-10 kat büyüyerek karpuz büyüklüğüne ulaştı. Göğüs boşluğunda kalbini 12 santimetre sağa iten ve sol akciğerini neredeyse tamamen ezen dev tümör, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi ve Kalp Damar Cerrahisi gruplarının katılımıyla gerçekleştirilen büyük operasyonla başarıyla çıkarıldı. Hızla büyüyen kitleye doktorlar da şaşırdı.
İstanbul’da yaşayan 21 yaşındaki Burak Aktaş, temmuz ayında iş bulmak için sağlık raporu almak üzere hastaneye gitti. Her şey yolundaydı ve raporunu alıp işine geri döndü. Bir aydan kısa bir süre sonra nefes darlığı, halsizlik, öksürük gibi şikayetlerle başka bir hastaneye gittiğinde ilk şoku yaşadı. Sol göğüs boşluğunda portakal büyüklüğünde kitle tespit edildi. Yapılan biyopside tümörün akciğer kaynaklı olmayıp, fetal dönemde germ hücrelerinin farklılaşmasıyla gelişen “immatür teratom” olduğu teşhis edildi. Kitleyi küçültmek için kemoterapi uygulansa da tam tersine tümör 2 ay içinde neredeyse 10 kat büyüyerek büyük bir karpuz büyüklüğüne ulaştı. Sol akciğerinin yüzde seksenini kağıt gibi ezen, kalbini göğüs duvarında 12 santimetre sağa kaydıran, hem kalbe hem de beyne giden ana damarlara baskı yapan 6,5 kilo ağırlığındaki dev tümör başarıyla tedavi edildi. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonla çıkarıldı. . Operasyonda Aktaş’ın kalbi normal yerine çekilerek sol akciğerin üst lobu çıkarıldı ve ezilmiş olan alt lob anestezi ekibi tarafından pozitif basınçla yeniden şişirildi. Ameliyatı gerçekleştiren ekipten Prof. Dr. Erdal Taşçı, Aktaş’ın göğüs boşluğunun neredeyse tamamını kaplayan 6,5 kilogramlık tümörün teratoma (eski Yunanca’da ‘canavar tümörü’) türlerinden biri olduğunu ve embriyonik hücrelerden kaynaklandığını kaydetti.
“SOL AKCİĞER TAMAMEN EZİLMİŞ VE KAĞIT GİBİDİR”
Prof. Burada yapılan incelemelerde sol göğüs boşluğunda akciğerinden kaynaklanmayan turuncu büyüklüğünde bir kitle tespit edildi.” ve olgunlaşmamış teratom tanısı konur. Portakal büyüklüğündeki tümör, 2 aylık muayene sonrasında ameliyat öncesi küçültmek için kemoterapi almasına rağmen büyük bir karpuz büyüklüğüne, yaklaşık 6 kilo 300 grama ulaşıyor. Göğüs boşluğunda kemik kafes içinde olduğundan itebileceği iki organı vardır. Biri kalp, diğeri akciğerdir. Soldan sağa doğru büyüdükçe kalbi tamamen göğüs boşluğunun sağ tarafına itmiş ve kalbe giren ve çıkan tüm büyük damarlar yer değiştirme nedeniyle bükülmüştür. Bu nedenle kan vücuda düzgün bir şekilde akmıyordu. Kütle ağustos başında portakal büyüklüğündeyken, eylül ayında portakal büyüklüğündeydi. Kitlenin büyüme hızı, ekim sonunda büyük bir kavun, ekim ayına gelindiğinde ise karpuz büyüklüğüne ulaşması bizi acil ameliyata yöneltti. Hacim olarak yaklaşık 8-10 kat arttı. Sol akciğer tamamen ezilip kağıda dönüştü. Anestezi ekibimiz alt lobu yüksek basınç uygulayarak tekrar şişirdi. Fazla zamanımız yoktu, kitlesel baskıdan dolayı hayatla bağdaşamayacağı için hızlı davranmak zorundaydık. “Bize geldikten 3 gün sonra tümörün değil tümörün yaptığı baskıdan dolayı hayati tehlikesi olduğu için hemen ameliyata aldık” dedi.
“KALBİNİ TAŞIDILAR VE KAĞIT ÜZERİNDE ÇARPILAN AKCİĞERİNİ ŞİŞİRDİLER”
Orta çizgi merkez çizgisi olarak kabul edilirse normalde kalbin, özellikle de alt ucunun göğüs boşluğunda, sola dönük olarak bulunduğunu belirten Dr. Dr. Taşçı, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bu hastada kalbin alt ucu yaklaşık 12-13 santimetre yer değiştirmiş ve kalbe giren-çıkan tüm damarlar bükülmüş ve kan akışı bozulmuştu. Kalp ve Damar Cerrahisi ekibi de aynı şekilde hareket etti. Bizimle birlikte ameliyata girdiler. Sol akciğerin üst lobu artık geri dönülemez şekilde hasar gördü.” Kalbi ezildiği için çıkarmak zorunda kaldık. Kalbi eski haline kavuşturduk. Ameliyattan sonra çok çabuk iyileşti. Koşuyolu ailesi olarak böylesine büyük bir olayı başarıyla atlattığımız için biz de büyük gurur duyuyoruz. Bundan sonra onkolog arkadaşlarımız hastamızın hayatına çok olumlu bir dokunuş yapacaklar. Olgunlaşmamış teratom genellikle embriyojeniktir. “Yaşlılıkta gelişen germ hücrelerinin farklılaşmasıyla büyür. Vücudun her yerinde gelişebilen, içerisinde saç, diş, kemik artıkları ve jöle benzeri unsurlar içerebilen bir tümör türüdür. Oldukça tatmin edici sonuçlar vermektedir. Kombine tedavilerle elde edilen bu çocuk, gelecekte güzel bir yaşam bekliyor.”
İŞE BAŞLAYACAĞI ZAMAN KENDİSİNİ AMELİYATHANEDE BULDU
Baba Sadi Aktaş, oğlunun iş raporu muayenesinde herhangi bir sorun olmamasına rağmen birkaç hafta sonra hayatına devam edemeyecek kadar kötüleşen hastalığını öğrendiklerinde şok olduklarını belirterek, “Temmuz ayında İş için sağlık raporu almak üzere özel hastaneye gitti. Herhangi bir sorun olmadı. Daha sonra nefes darlığı, öksürük ve yüksek tansiyon ortaya çıktı.” Düştükten sonra başka bir hastaneye gittik. Röntgen çekildi ve orada kitle fark edildi. Bizi hemen başka bir hastaneye sevk ettiler. Kemoterapinin ardından ameliyat olmak için Koşuyolu Kalp Hastanesi’ne geldik. Tümörün bu kadar büyük olduğunu duyunca çok şaşırdık. 3 aydır sırtımıza dönmedik. “Uzanamadı, rahat bir nefes aldı ve ameliyattan sonra rahat bir şekilde uyuyabildi” dedi. Burak Aktaş, 3 ay boyunca hayatının çok zor geçtiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Ameliyat öncesinde ne yatabiliyordum ne de uyuyabiliyordum. Erdal hocam sayesinde artık hayatım düzene giriyor.”